ERKEKTE BURUN ESTETİĞİ VE KARİZMA

ERKEKTE BURUN ESTETİĞİ VE KARİZMA
Yayın Tarihi: 26.01.2019 14:11:00
Türk erkeklerinin burun yapıları genellikle kemikli ve çoğunda da eğrilik mevcut. Bu durum estetik kaygısı yaratıyor ancak sağlık açısından da önemli sorunlara da neden oluyor. Burun eğriliği organların yeterli oksijeni alamamasından tutun da horlama sorununa kadar hayat kalitemizi düşüren birtakım rahatsızlıkları beraberinde getiriyor. Prof. Dr. Erdem Tezel ile burun eğriliği olan erkek hastalar için kalıcı çözüm getiren ameliyatlarda dikkat edilmesi gereken konuları hem estetik hem de sağlık açısından konuştuk.
 
Hocam, hem nefes alamamaktan hem de burun eğriliğinden şikayet eden erkek hastaların olacağı burun ameliyatında en çok dikkat edilmesi gereken nokta nedir?
 
Burun erkeklerde en belirleyici organlardan bir tanesidir. Burun ameliyatını hem erkek hem de kadın hastalarda iki ayrı şekilde düşünmek gerekiyor. Bu iki parça hem fonksiyonellik hem de estetik açıdan burunun istenilen şekilde görünmesidir. Bu iki fonksiyon birbirinden ayrı düşünülmemesi gereken iki parçadır. Estetik ameliyat açısından en önemlisi yüzü bir bütün olarak ele alıp, erkeği güzel göstermek yerine bir bütün olarak onun erkeksi ifadesini bozmadan ameliyatı gerçekleştirmektir. Erkeğin yakışıklı, sert ifadesini bozmadan estetik yapmak çok önemli.
 
Türk erkeklerin burun yapıları ve yüz ifadeleri de genel olarak sert, karizmatik ve iri kemikli. Bu açıdan müdahaleler nasıl yapılmalı?
 
Genetik olarak Türk erkeklerinin burun yapısı iri ve kemikli. Yunanlar’ın da burun yapıları iri ve kemiklidir. Ancak Türk erkeklerin burun yapısını Yunanlar’dan ayıran burun ucundaki farklılıktır. Bizim burun uçlarımız kalkık değil, daha aşağıya doğru bakar. Burun ameliyatlarında bazen sadece burun ucuna yapılacak müdahalelerle istenilen sonuç kolayca elde edilebilir. Ancak bu noktada da dikkat edilmesi gereken; erkekte kadın ameliyatlarındaki kadar burunun kaldırılmamasıdır. Erkekte kemik yapısının burun sırtında kemik çıkıntısının kuvvetli bir gölge halinde görülmesi gerek. Bu demek değil ki burun sırtını düz yapmayalım. Burun sırtını düz yapıp, kemik çıkıntısının olması gerektiği yerde gölgenin görünmesini sağlayabilirsiniz. Bu gölgenin bulunması, erkeğin feminen bir görüntüye sahip olmaması açısından çok önemli. 
 
Erkek hastalar ameliyatlı görünmekten çok endişe ediyorlar. Bu konuda görüşlerinizi alabilir miyiz?
 
Bir erkeğin, kadınların tersine güzellik için bir şeyler yaptırıyor olması hem kendi içinde hem de özellikle bizim toplumda çok kabul edilebilir bir şey değildir. Kadınlar estetik, güzellik için acı çekmeye, fedakarlıklar yapmaya alışıklar ama erkekler öyle değil. Erkekler aynaya baktıklarında kendilerinde kusurlu gördükleri yerlere müdahale yaptırmak için karar verirken bunu hem kendilerine hem de içinde bulundukları topluma kabul ettirmekte sıkıntı yaşayabiliyorlar. Ve genellikle fonksiyonel problemi önde tutuyorlar. Örneğin, “Burnumdan nefes alamıyordum, doktor da o sırada burnumu düzeltti” gibi açıklamalar duyuyoruz. Hiçbir doktor sadece ben nefes alamıyorum diyen birisine kendisinin rızası ya da haberi olmadan, hatta hastanın imzalaması gereken sözleşmeyi hastaya imzalatmadan ameliyat sırasında kendi kararı ile estetik operasyon yapmaz. Ancak şu olabilir; hasta hekime gelip, ben burnumdan nefes alamıyorum, dediği zaman eğer burnunun dışında bir çarpıklık varsa, burnu sağa veya sola eğriyse bu eğriliğin sadece içeriden düzeltilmesi yetmeyebilir.
 
Özellikle erkeklerde bu eğrilik daha fazla görülüyor sanırım.
 
Erkeklerde burun eğrilikleri dediğiniz gibi çok daha fazla karşımıza çıkıyor.Çünkü erkekler hem çocukluklarında daha haşarı oluyorlar, gençliklerinde kavgalara giriyorlar, basketbol oynarken dirsek yiyorlar, futbol oynarken yüzlerine top geliyor ve bu şekilde burunları kırılabiliyor ve eğrilik ortaya çıkıyor. Bu eğrilik düzeltilmeden burun içinin düzeltilmesi çok sağlıklı bir şey değil. Temelden eğri bir binaya merdiven ya da asansör döşemek gibi yanlış bir uygulama. Bu tür durumlarda burnun dışının da düzeltilmesi lazım. 
 
İleride problem tekrarlarsa hem içerden hem dışardan gerekli düzeltme yapılmazsa hastalar ne gibi sorunlarla karşılaşabiliyor?
 

İleride problem nüksettiğinde sadece içerideki eğriliği düzeltmeye yönelik yapılan ameliyatlarda içerdeki kıkırdak sökülüp atılacağı için doku eksikliği meydana gelecek, bu sefer burunun yeniden düzeltilmesi için yapılacak işlemde çok daha büyük sıkıntılar yaşanacak. Kulaktan, kaburgadan kıkırdak alınması gerekecek.Bu sebeple mutlaka eğrilik düzeltilirken hem içerden hem dışardanmüdahalenin yapılacağı iki ameliyatın bir arada olması gerekir.
 
Estetik ameliyatların artık doğal ve yüze uygun olması isteniyor. Bu sebeple doktorlar en çok neye dikkat ediyorlar?
 
Bu arada ben herkesin burnunun düz olması gerektiğini de düşünmüyorum. Burada en önemli nokta, hastanın yüzüne göre burun tasarlanması. Bazısı “Kemik kesinlikle gitsin istemiyorum ama eğri de olsun istemiyorum” diyor. Bu yapının bozulmadan düzeltilebilmesi çok önemli. 1960 ve 70’lerde estetik ameliyatlarda estetik yapıldığı belli olmalıydı, abartı söz konusuydu şimdi hem teknoloji değişti hem de Türkiye’de plastik cerrahi çok daha iyi bir yerde. Avrupa’nın neredeyse tamamından iyi burun yapıyoruz. Dolayısıyla hastaların da içleri bu konuda rahat olabilir. 
 
Estetik kaygının dışında sağlık açısından da eğrilik sıkıntı yaratıyor değil mi?
 
Kesinlikle. Bir kere sinüs ağızlarını kapattığı için, kısa zamanda çabucak grip ve sinüzit olmaya zemin hazırlıyor. Özellikle kış aylarında ya da yazın otomobiller dahil klimalı ortamlarda, alerjik bazı durumlar da ortaya çıkabiliyor. Tüm bu şikayetlerin ortadan kalkması için burunu kemiğiyle, içiyle, dışıyla birlikte düzeltmek gerekiyor.
Aynı zamanda nefes almada yaşanan zorluk organları da negatif etkiliyor. Ağızdan alınan nefesle burundan alınan nefes arasında çok büyük bir fark var. Burnunuz tıkandığında tat alma fonksiyonunuzu kaybettiğiniz gibi horlamanıza da neden olur. Horlamanın tabii ki tek sebebi burun tıkanıklığı değildir ama ana sebeplerden bir tanesidir. Dolayısıyla burundan nefes alma sorunu çözülmeden, yumuşak damağa yönelik horlamaya yönelik operasyonlar yetersiz ve yanlış bir tedavi olacaktır.
 
Hocam bir de sizin geliştirdiğiniz ve iz bırakmadan estetik ameliyatları gerçekleştirdiğiniz yönteminiz var. Onu da anlatabilir misiniz?
 

Erkekler genellikle kadınlardan daha uzun oldukları için burun ameliyatlarında iz bırakmamak daha da önem kazanıyor. Açık rinoplastik yapıldığında dışarıdan kesi yapılmış oluyor, dışardan kesilerin görünebilir olma ihtimali erkeklerde uzun boylu oldukları için daha fazla. Ben hem kadınlarda hem erkeklerde kapalı rinoplastik ameliyatı tercih ediyorum. Kendi geliştirdiğim bir yöntem var, bu yöntem sayesinde burnu çok kaldırmadan, burnun açısını istenilen şekilde, özellikle erkek hastalarda çok daha rahat ayarlayabiliyorum. Bazı hastalarda burun ucunu kaldırmaktan çok yükseltmeye ihtiyaç duyuluyor. Burun ucunda basıklık, düşüklük bazen kemikte fazlalık varmış gibi görünmesine neden oluyor. Kemikteki fazlalığı biz tıraşlarsak bu sefer burun yok oluyor. Özellikle geniş bir erkek yüzünde burnu çok küçültürsek yüz ile burun uyumsuz oluyor. Bizim ihtiyacımız olan burnu küçültmeden düzeltmesini sağlamak. Çoğu hastada burun ucu yükseltildiğinde kemik yarı yarıya hatta bazen tamamen ortadan kalkıyor. Demek ki burun ucundaki düşüklükler temel çözülmesi gereken problem.
 
Hocam, burun ameliyatı geçiren hasta ne kadar sürede normal hayatına dönebiliyor? 
 
Sadece burun ucuna yönelik bir ameliyat olursa 5 gün, kemiğe de müdahale yapılırsa 1 hafta içerisinde burun üzerindeki alçı çıkartılıyor. Hastaların en çok korktuğu şeylerden biri de ameliyat sonrasında burnundan nefes alamamak oluyor. Yapılan ameliyat sonrası burun içine tampon konmuyor. Hasta uyandığından itibaren nefes alabiliyor. Hatta nefes yolunun şişerek kapanmaması için içeriye yumuşak, kaygan, oluklu silikonlar konuluyor. Bunlar ameliyat sonrasında içeriye doğru şişliğin oluşmasını ve burnun kapanmasını engelliyor. Bir hafta süreyle bu silikonlar de kalıyor, bir hafta sonra silikon oluklar da kayarak çıkıyor. Burun üzerindeki alçı alınıyor, hastanın yüzü açılıyor. Belki üç dört gün de küçük bir bant ile desteklenebilir. Daha sonra bant da çıkarılarak, 1 hafta 10 gün içerisinde hasta tamamen normal hayatına dönmüş oluyor. Tabii ki iyileşme süreci bu sürede de devam ediyor. Şişlikler tamamen geçti demiyoruz ama insan içerisine çıktığında anlaşılmayacak hale gelmesi 10 gün ila 14 gün içerisinde oluyor. Özellikle benim geliştirdiğim dikişsiz kıkırdak tekniğinde dikiş olmadığı için süreç çok daha hızlı ve müdahalesiz gerçekleşiyor.
 
Erkek hastalarda aynı zamanda alın ve burun arasındaki açı da estetik nedeni olabiliyor. Bu konuda nasıl müdahalelerde bulunmak gerekiyor?
 
Alın ile burun arasındaki açı keskin bir açıdır, kemiği yok ettiğinizde bu açı yok oluyor, kemik alındığında alın ile burun birleşmiş gibi gözüküyor. Ortaya at burnu dediğimiz bir burun çıkıyor. Gerek yanlış ameliyatların düzeltilmesi gerekse bu yapıda olan burunlara açı kazandırmak için geliştirdiğim bir törpü var. Bu törpü ile hem doğuştan var olan açı sorunu çözülüyor hem de hatalı ameliyatlar düzeltilebiliyor.
 
Erkek hastaların şikayetleri en çok neler oluyor?
 
Erkek hastalar daha çok kemik fazlalığı nedeni ile geliyor. İnsanların burnuna baktığında yüzde 90’ında eğrilik gözüküyor. Önemli olan eğriliğin tespit edilmesi değil, hastada bir şikayet oluşturup oluşturmaması. Hastada bir şikayet oluşturmuyorsa, hava yolunu daraltmıyorsa ve dışarıya herhangi bir estetik yapılmayacaksa, sadece biz gördük diye hastayı mutlaka ameliyat etmek de gerekmiyor.
 
Nefes almakta zorluk çeken, burnunda eğrilik olan ve ameliyat olmayı düşünen erkeklere önerileriniz neler olabilir?
 
Öncelikle mutlaka olaya bütüncül yaklaşan, burnun hem içini hem de dışını düzeltecek, kalıcı çözümler getirecek ameliyatı tercih etmek gerek. Burun estetiğinin erkekte doğal gözükmesi çok önemli. Doğal gözükmesinde burunun çok kusursuz, çok güzel olması değil hastanın yüzüne oturması önemli. Bu yüzden yüz estetiğini iyi bilen, olaya bütüncül yaklaşabilen insanların burnu dizayn etmesi bu anlamda çok önemli. Burnu ayrı bir organ olarak görüp, sadece burnu güzel ya da yakışıklı yapmak önemli değil. Önemli olan o insanın yüzüne oturup, bir bütünlük sağlaması. Ayrıca ideal bir kalıp diye bir şey de yok. Sarışın, açık tenli minyon yüzlü bir insana kalkık bir burun gidebilirken; esmer, elmacık kemikleri yüksek, çene yapısı güçlü bir insana kalkık bir burun yaptığınız takdirde ameliyatlı olduğu bariz şekilde görünecektir. Bazen hasta sadece burnundan şikayetçi olarak, kendisinin istediği gibi gözükmediğini dile getiriyor ama yüz oranına baktığınızda istenilen sonucun alınabilmesi için çeneye de bir müdahale yapılması gerekebiliyor. Bu sebeple hasta ile gerekli düzeltmeleri konuşarak, ameliyat sırasında diğer gereken müdahalelerin de yapılması önem taşımaktadır. 
 
 

PAYLAŞ

 
 
 
 



YAZARIN SON YAZILARI


TÜM YAZARLAR



YAZARIN EN ÇOK OKUNAN YAZILARI