Erkek çocuğunun kuşkusuz ilk rol modeli babadır... Benim serüvenim de babamı rol model alarak başladı. İlkokuldayken de gazeteci olmak istiyordum. Lise 3. sınıftayken dil ve anlatım dersi öğretmenimiz gelecekten mektup yazmamızı istemişti... Ve benim mektubum da bir gazeteci olarak yazılmıştı... Hedeflediğim, hayal ettiğim gibi de gazetecilik bölümünü kazandım. İlk tercihimdi, birde birle başlamıştık yani... Zaten zaman kaybetmeden de başlamıştım mesleğe... Ancak hayal ettiğim sıralarda da, stajyerlik dönemimde de, 20 yaşında müdür yardımcılığı yaptığım dönemde de en çok duyduğum cümleler "Yazılı basın bitiyor, gazetecilik bitti, başka meslek bul" şeklindeydi... Yazarın dediği gibi "O gazete sayfasında imzanı gördükten sonra..." iş işten geçiyor, geçmiş olsun. Artık başka bir mesleği yapmak çok zor. Sektöre girmeyi, sektörde kalmayı da başardım. Bu noktada şanslı mıyım değil miyim bilmiyorum. Fakültede sınıfımız sayısı 100-110 civarındaydı, şu an sektörde bizim sınıfta benim bildiğim 7 kişi var. Burdan bir özetle İletişim fakültesi bitirip basın sektöründe yer alma oranının yüzde 7 olduğunu da söyleyebiliriz. O sebeple bana gelen sorulara "Sakın iletişim okumayın, yine hedefiniz basında yer almaksa başka fakülte bitirin bir kaybınız olmaz" şeklinde cevap veriyorum. Bizler bu yola girerken insanlara gerçekleri sunmaya, gerçekleri duyurmaya, kitlelere ulaşmayı hayal ederek giriyoruz. Peki bizleri kaç kişi okuyor...
Son tiraj raporunu sizlerle paylaşayım. 9 Nisan - 15 Nisan tiraj tablosusunda gazetelerin toplam satış sayısı 3 milyon 124 bin 745... Yaklaşık 80 milyonluk ülkede, tüm gazeteler ancak milyona ulaşabiliyor. Mehmet Demirkol ile Irmak Kazuk'un youtube kanalı "Ciddiyetten Uzak"ta tanıdığım pırıl pırıl bir genç olan Orkun Işıtmak'ın abone sayısı ise 4 milyon 696 bin 320 bin... Nasıl bir kıyaslama diye sorabilirsiniz, söylediğim şu Orkun şu an bir video paylaştığı anda halihazırda anında izleyebilecek yaklaşık 5 milyon insan var... Tüm ulusal yazılı basın ancak 3 milyon insanı gazete bayisine çekebiliyor... Bu tek bir yazıya sığmayacak kadar uzun bir konu ama yazılı basını çok daha kötü günlerin beklediğine dair bir sinyal... Ben 2015'te aldığım bir davette blogerların arasında ulusal basından tek kişi olduğumda bu sinyali fazlasıyla anlamıştım, Orkun'un abone sayısını gördükten sonra da bab-ı alinin acı çığlığı kulaklarımı patlattı...
Kendisi idoldür
Gazeteci olmayı hedefleyen her spor meraklısı gencin, özellikle son 10 yılda idollerinden biri mutlaka Mehmet Demirkol'dur... Irmak Kazuk'la beraber youtube'da müthiş bir hamle yaptılar. Açıkçası youtube'da da tek takip ettiğim kanal onlarınki. Konuklu bölümlerinden daha çok birebir yaptıkları bölümlerden daha çok keyif aldığımı söylemeliyim. Ve açıkçası yıllardır neden aranan isim olduğunu da bir defa daha kanıtlıyor Demirkol. Spor basının önemli bir isminin de youtube'da yer alması gençler için de bir mesaj olarak görülebilir.
İki süper dizi birden
Özellikle Fİ dizisiden sonra dillere pelesenk olan PUHU TV'de şu sıralar Şahsiyet ve Dip dizileriyle yıkılıyor... İlk 3 bölümünde Haluk Bilginer'in solosuyla sınırlı kalan Şahsiyet 4,5 ve 6'ncı bölümlerde zirve yapmış durumda... Bir dizinin yeni bölümünün uzun süredir bu şekilde beklememiştim. Dip'te de İlker Kaleli, Bilginer kadar dominant olmasa da, diziyi sırtlayan isim. 3 bölümünü de soluksuz izledim, tavsiye edilir.