"
Neyi bekliyorsun?" diye sordu
Betinho "
Hadi içeri girelim." Dakikalar sonra,
Gremetal'in 14 numaralı, yakası yeşil, sarı formasını giymişti. Sahada koşup duruyordu. Top ayağına mıhlanmıştı sanki; iki savunma oyuncusu onu durdurmaya çalıştı ama çocuk, aralarından sıyrıldı. Ve top, son anda yaprak gibi havalanarak gol oldu.
Gretmetal'in antrenörü
Alcides Junior Magri hayretler içinde
Betinho'ya döndü "
Daha dokuz yaşında ama yıllardır falsolu vuruş yapıyor sanki..." Evet 9 yaşındaydı ama gerçekten de yıllardır çekiyordu bu şutları. Genetiğinde vardı topçuluk. Babası da futbolcuydu ve saha kenarında onu taklit ederken keşfedilmişti
Neymar.
Micheal Part'ın "
Benim adım Neymar" kitabını roman tadında okuduğumu itiraf etmeliyim ki roman gibi de bir hayatı var zaten sambacının. Henüz 4 aylıkken arka koltuğunda olduğu arabada babası bir büyük kaza yapıyor. Ölümden dönüyorlar. Baba bir süre yürüyemiyor, futbol oynayamıyor ve evini geçindirmek için 3 işte birden çalışıyor. Ama oğluna tüm yeneklerini veriyor sanki ve o babanın oğlu 2017'de tarihin en pahalı futbolcusu oluyor...
Neymar tarih sahnesine bu yaz çıkmadı ama
222 milyon avroluk
Barcelona-Paris yolculuğunun bir çağı kapatıp bir çağ açtığı net... Peki 20 yıl sonra
Neymar'dan geriye kalan 1 numaralı hikaye bu transfer mi olacak? Neymar'ın hayalleri bitti mi? Neymar saha içinde de bir çağ kapatmayacak mı?
Mesela Ronaldo ve
Messi aktifken bir
Ballon d'Or kazanmayacak mı? 6-1'lik muhteşem geri dönüşün mimarı olsa da Messi'nin gölgesinde kalmaktan kurtulamadığı için, tek kral olmak için gitmemiş miydi Paris'e...
Pazartesi günü
Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu eşleşmeleri belli olup
Paris Saint-Germain de
Real Madrid ile eşleşince aklımdan bu sorular geçmeye başladı. Kimileri erken final olarak niteliyor bu eşleşmeyi. Ben de büyük bir meydan okuma olarak görüyorum. Kime karşı mı? Hem
5. Ballon d'Or'unu aldıktan sonra "
Benden daha iyisini görmedim" diyen
Ronaldo'ya hem de 14 yaşından beri peşinde olan "
Kralın takımına" karşı... Ayrıca hikayenin
Neymar adına olumlu gideceğini varsayarsak gölgesinde de kalsa ağabeyi olan
Messi'ye de bir selam göndermiş olmaz mı
Ronaldo'yu devirirken...
Neyse varsayımı bırakıp gerçeğe dönelim
2018 Dünya Kupası da yaklaşıyor.
Neymar ya
Cavani ve
Mbappe el ele verip Şampiyonlar Ligi'nde finale yürüyecek, sonra da Rusya'ya kilitlenecek. Ya da transfer bedelinin konuşulduğu bir yılı geride bırakacak...
Messi'nin onun yaşındayken 4 tane
Ballon d'Or'u vardı.
Neymar için ilkinin de kuru bir lig şampiyonluğuyla gelmeyeceği açık. Kuru bir lig şampiyonluğu
Neymar'ı da keseceğini sanmıyorum zaten. Çünkü evin arka bahçesinde 6 saat durmadan futbol oynayan ve futbol topunu bir an olsun yanından ayırmayan çocuğun ölmediğine inanıyorum.
İMKANSIZ DEĞİL
Beşiktaş iyi bir kura çekmedi. Bu konuda kimse aksi görüş ortaya koyamaz.
Bayern Münih'in büyüklüğünü de tartışan yok ama
Beşiktaş'ı şimdiden eleyenleri anlamak mümkün değil. 6 maçta 4 galibiyet almış, hiç yenilmemiş, Bayern'in arkasındaki takımı içeride, dışarıda mağlup etmiş bir Beşiktaş var. Ayrıca
Şenol Güneş'in 18 Şampiyonlar Ligi karşılaşmasında sadece 2 mağlubiyet gördüğünü de hatırlatmak gerekiyor. O iki mağlubiyet de
Kiev ve
Moskova deplasmanlarında... Yani hava sıfırın altında olmadığı sürece Güneş hep tepede kalıyor...
Şenol Güneş'in dünya 3.'sü unvanına sahip olduğunu ve o turnuvada da sadece şampiyon
Brezilya'ya mağlup olduğunun altını çizmekte de fayda var. Kimse enseyi karartmasın.
35 BİN AVRO YİNE UÇTU
Galatasaray, ilk maçını 5-1 kazandığı
Türkiye Kupası 5. Tur maçının rövanşında
Sivas Belediye'ye 2-1 mağlup oldu. Öncelikle ne olursa olsun
Galatasaray bu tür mağlubiyetler almamalı ve sahadaki her oyuncu sonuna kadar savaşmalı. Ama salı gecesi altyapıdan yetişen birkaç oyuncu dışında yüzde yüzünü vermeye çalışan futbolcu grubu göremedik sahada. Demek ki herkes halinden pek memnun ne diyelim!.. Öte yandan geçen maç basın toplantısında da dikkat çekmeye ama sayın
Tudor yine bildiğini okudu. Elindeki tüm gençleri oynatmak varken
Rodrigues'in,
Eren'in,
Selçuk'un ne işi var sahada anlamak mümkün değil...
Selçuk ile
Tarık'a da bu maçta oynadıkları için toplamda
35 bin avro ödeme yapılacak. İşte paralar böyle böyle savruluyor...
ÖNERİ
Socrates Dergi, Aralık ayı sayısında büyük efsane
Naim Süleymanoğlu'nu kapak yaptı. Süleymanoğlu dosyasındaki bilgiler ve söyleşiler çok kıymetli. Emeği geçen herkese teşekkürler, aralık ayı bitmeden dergiyi almanızı ve okumanızı öneririm.
GECE NOTLARI
"Para beni hiç değiştirmedi. Ben başka bir yerden geldim ve bunu da hiçbir zaman unutmam." -
Lilian Thuram