Eyvah Markam Krize Girdi!

Eyvah Markam Krize Girdi!
Yayın Tarihi: 2.04.2018 12:26:00
Uzun zamandır ele almak istediğim bir konuydu. Geçtiğimiz hafta yaşadığım olay üzerine hemen oturup yazmaya karar verdim. Konu, markalarda kriz yönetimi.

Bence kriz yönetimi bir markayı oluşturmaktan çok daha zor bir iş. Düşünsenize, verdiğiniz onca emek bir gecede yok olabilir ya da ciddi hasar alabilir. Kişisel markanız için de büyük markalarda olduğu gibi bir kriz yönetiminiz olması gerekiyor. “Benim başıma gelmez” demeyin. Doğru bir şey yaptığınızı düşündüğünüz bir zamanda bile rüzgar tersten esebilir ve markanız yara alabilir.

Çok sık olmasa da bazen özel hayatlarımızı işlerimize yansıtmak zorunda kalabiliriz, bu konuda kendimizi disipline etmiş olsak bile. Öyle zamanlar olabilir ki özel hayatımız işimizi etkiler. Aileden birinin ciddi bir rahatsızlığı, bir yakının kaybı, boşanma arifesi, evlilik öncesi, aldatılma, hamilelik vb. durumlar için bir acil eylem planı olması iyi olur.

Bazen de kriz sizin dışınızda gelişir. Geçtiğimiz hafta başıma gelen olayda olduğu gibi… Yoğun bir haftanın daha da yoğun bir gününün akşamında gelen telefonla hastaneye gitmek zorunda kaldım. Kardeş gibi sevdiğim bir arkadaşım acilen ameliyata, sonrasında yoğun bakıma alınmıştı.



Saatlerce hastanede olduğum için telefonumu şarj olması için bir yere koydum. Gerisi film gibiydi. Telefonumu başka biri alıp gitmiş. Beni arayanlara da sinirlenip “yanlış numara” diye gergin cevaplar vermiş. Fark ettiğimde artık çok geçti. Bu olayın en talihsiz tarafı, telefon edenlerden birinin, birlikte iş yapmak üzere görüştüğüm kişi olması idi. Bu kriz benim dışımda gelişen bir durumdu, yapabilecek çok fazla bir şeyim yoktu.

Yıllar önce bir arkadaşımın başına şöyle bir olay gelmişti: Pazarlama departmanında çalışan bu arkadaşım bir firma ile önemli bir proje üzerinde çalışıyor. Bir gün karşı tarafın yazdığı bir epostaya çok sinirleniyor. Durumu ve öfkesini aynı şirket içindeki yakın arkadaşına yine eposta üzerinden aktarır aktarmaz başından aşağı kaynar sular iniyor. Arkadaşına ilettiğini düşündüğü mesajı o sinirle, meğer yazıştığı yönetici hanıma göndermiş. Mesaj içeriğinin hiç de hoş olmadığını tahmin edersiniz.

Yaptığı harika butik pastalarla beğeni toplayan bir danışanım ise bir gün çikolatalı bir pasta yüzünden epey eleştiri aldı. Meğer tedarik ettiği çikolatalar bayatmış ve o pastayı hazırlarken bunu hiç fark etmemiş.

Sık sık ünlülerin iyiniyetli paylaşımlarının sosyal medyada nasıl kriz yarattığı ve tepki aldığına tanık oluyoruz. En son hatırladıklarımdan biri, Burak Özçivit’in, rol aldığı projeden çekilmiş asker üniformalı bir fotoğrafını paylaşması ve altına "Allah ordumuzu korusun. Bütün dualarımız, yüreğimiz sizlerle." Yazması idi. Oyuncunun bu paylaşımı fazlaca beğeni alırken bir o kadar da tepki topladı.

Eğer marka duruşunuzu destekliyorsa böyle paylaşımların tepki alması çok önemli değil ama markanızı desteklemiyor ve hedef kitlenize ters düşüyor, hatta size zarar veriyorsa işte kriz orada çıkıyor.

Böyle durumlarda krizi nasıl yöneteceğiniz, nasıl müdahele edeceğiniz çok önemli.

Kişisel markanızın mutlaka bir kriz yönetim planı olsun.

PAYLAŞ

 
 
 
 



YAZARIN SON YAZILARI


TÜM YAZARLAR



YAZARIN EN ÇOK OKUNAN YAZILARI