Tasarrufu toplumların hayatına yerleştirebilmek için 1935 yılında bazı Türk bankaları, 1924’te Birinci Uluslararası Tasarruf Kongresi’nde kabul edilen 31 Ekim gününü, Uluslararası Tasarruf Günü olarak kabul etmişlerdir.
Dünya Tasarruf Günü, insanları birikimlerini yastık altından çıkartıp bir bankada değerlendirme fikriyle tanıştırmak amacıyla ortaya çıktı.
İnsanı zenginliğe götürecek yolculuk, kumbaraya atılan ilk bozuk para ile başlar. Muhtemelen daha önce hiç duymamış olsanız da 31 Ekim, Dünya Tasarruf Günü olarak kutlanmaktadır. Tasarruf etmenin insanlar ve ülke ekonomileri için ne kadar önemli olduğunu vurgulamak amacıyla 1924 yılında World Savings Banks Institute (WSBI-Dünya Tasarruf Bankaları Enstitüsü) adlı bir enstitü kurulmuştur. O tarihten bu yana da Dünya Tasarruf Günü’nün kutlanması bir gelenek halini almıştır.
1924 yılında ilk Dünya Tasarruf Günü’nü düzenleyen insanların kafasında tasarruf kavramı net bir tanıma sahipti: Tasarruf, hem ülkenin hem de o ülke insanlarının ulaştığı olgunluğun bir göstergesiydi. O yıl Milano’da gerçekleştirilen ilk Uluslararası Tasarruf Kongresi’nin sonunda 31 Ekim günü “Dünya Tasarruf Günü” adıyla, dünyanın her yerinde, tasarrufun teşvik edilmesine adanmış bir gün olarak kabul edildi. Tasarrufun teşvik edilmesi konusunda mevduat bankaları; okullar, kültür-spor kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve din adamlarının da desteğini alarak çalışmalarını yürüttüler.
O zamanlarda tasarruf konusunda sergilenen örneklerden bazılarında, para biriktirmenin daha yüksek yaşam standartlarına ulaşmak ve ülke ekonomisini güvence altına almak için bir araç olduğu fikri ön plana çıkıyordu. Almanya gibi diğer bazı ülkelerde ise, insanların tasarrufa olan inancının yeniden tesis edilmesi gerekiyordu. Zira bu insanlar 1923 yılında Almanya’nın gerçekleştirdiği parasal reform sonrasında neredeyse her şeylerini kaybettiklerinden, tasarruf düşüncesi akıllarından bile geçmiyordu.
Dünya Tasarruf Günü kutlamaları için çok çeşitli araçlar kullanılmıştır: posterler, konferanslar, broşürler, el ilanları, makaleler, koro şarkıları, reklamlar, eğitici ve tanıtıcı filmler. 1928 yılında Gino Valori ve Giuseppe Pietri tarafından bir Tasarruf Marşı bile bestelenmiştir. Okullarda tasarrufun teşvik edilmesine özel önem verilmiş ve bu amaçla tasarruf kampanyaları düzenlenmiştir. Tasarruf haftası boyunca çocuklara tasarruf etmenin erdemlerini öğretmeye yönelik özel kurslar düzenlenmiştir. Okullarda kumbaralar ve banka hesap cüzdanları dağıtılmıştır. Sonuç olarak, Dünya Tasarruf Günü’nün okullarda tasarrufu teşvik etme konusunda önemli bir etkisi olmuştur.
WSBI’ın açıklamasında tasarruf, “ulusun ve sonuçta tüm insanlığın medeni gelişimi için her bir bireyin edinmesi gereken bir erdem ve alışkanlık” olarak tanımlanmıştır. Okullar, geleceğin tüketicilerinin bilinçlendirilmesi konusunda en güvenilir alanlardan biridir. Tasarruf eğitimi parayı akıllıca harcamak ve geleceğe yönelik belirsizlik ve olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmaktan ibaret değildir; tasarruf eğitimi aynı zamanda “paranın tasarruf edilmesinin önündeki tüm engel ve kötü alışkanlıklara karşı çıkmanın ve bunlarla mücadelenin” de anlatılmasıdır.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kutlanmasına devam edilen Dünya Tasarruf Günü en popüler dönemini 1955-1970 yılları arasında yaşamıştır. Öyle ki bu günde yapılan kutlamalar bazı ülkelerde gelenek haline gelmiştir.
Günümüzde, neredeyse banka hesabı olmayan kimsenin kalmadığı gelişmiş ülkelerde tasarruf eğitiminin işe yaramış olduğunu söyleyebiliriz. Artık hedef, tasarruf hesabı oranının bazı durumlarda nüfusun yüzde 10’unu bile bulmadığı gelişmekte olan ülkeler olmalıdır. Mevduat bankaları, yürütülecek çeşitli kampanyalar ve teşviklerle tasarrufun arttırılmasında önemli rol oynayacaklardır.
Tasarruf neden önemlidir?
Başlangıçta çok basit gibi görünse de, bir tasarruf hesabına küçük miktarlarda para yatırarak para biriktirmenin iktisadi kalkınma ve kişisel refah üzerinde çok büyük etkisi vardır. Tasarruf, bireyleri hastalık, işsizlik ve buna benzer ekonomik zorluk dönemlerine karşı hazırlıklı tutar. Ekonominin bütünü için ise bankaların kredi vermelerini kolaylaştıran bir unsurdur.
Finansal krizi de hesaba kattığımızda tasarruf, bugünün ihtiyaçlarını karşılarken gelecek nesillerin de sosyal ve ekonomik durumlarının güvence altına alınmasını sağlayan sürdürülebilir bir çözüm sunar.