Bir süredir hayli bahsediliyordu Kurşun dizisinden malum başrolünde reytinglere ambargo koyan Diriliş Ertuğrul’da kopup gelen Engin Altan Düzyatan oynayacaktı.Ve ilk Kurşun’da başrol oynayacağı zaman neden yüzünü dinlendirmedi ki kaç sezondur karşımız bir Ertuğrul vardı şimdi ise Savcı Orhan rolü üstüne ya oturmazsa demiştim.Ama maşallah aynı Diriliş Ertuğrul’daki gibi gözü kara yaman bir rol ü hakkını vere veren oynamış sevgili Engin Altan Düzyatan…Gazeteci Leyla karakterine hayat veren Burçin Terzioğlu’da partneri ile güzel bir uyumu yakalamış.Dizinin ilk dakikalarında pek tutmasam da dizinin ikinci yarısından itibaren Burçin Terzioğlu rolüne tam oturmuş gözüktü gözüme...
Daha ilk bölümü izlerken son yılların en iyi dönem dizilerinden birini izlediğimin kanaatini vardım.
Hani çok alıştığımız o sıradan aşk hikayelerinden biri karşımıza gelecek diye düşünürken bir baktım İçi dolu dolu 70'lerden gelen bir nostalji esintisi ekranı sardı.Güzel işlenmiş bir senaryo içinde hem romantik bir aşkı barındırırken , eski davalar, cinayetler, şu zamanda bile hala değişmeyen dönemin adalet sistemi, cesur gözüpek medya işleyişi, karanlık yeraltı hesaplarına kadar her şey düşünülerek yazılmış bir proje Kurşun…
Karanlık aile geçmişlerine rağmen sağlam, cesur gözükara ve gerçekleri ortaya çıkarmak için her yolu deneyen savcı Orhan ve gazeteci Leyla.’nın hikayesinde birbirlerinin cesaretinden etkilenerek adaleti ararlarken ı iyi yada kötü bir yol seçecekler.
Senaryo kadar,sanat yönetmenliğinin başarılı bir şekilde yapıldığı seçilen mekanlar ve giyim kuşamlardan belli.
Eski Türk filmlerini aratmayan çekim tarzının yanı sıra oyuncular gerçekten o dönemi iyi yansıtıyorlar. hatta Engin Altan Düzyatan’da bir Ayhan Işık tadı bile buldum desem yalan olmaz…