Makarnanın Hamurunu Kendi Açan Erkek

​Mutfak çoğu erkek için, stres atma, sosyalleşmek ve belki kariyerine yeni bir yön vermek anlamına gelebilir. Halihazırda genetiğimize kodlanmış mutfak, gün geçtikçe herkesi daha da içine çekiyor. Kariyerini bu yönde ilerletmek isteyenler veya plaza hayatından bunalmış çoğu kişi özel mutfak okulları veya sıfırdan başlayıp üniversitelere doğru yönelmiş durumda diyebiliriz. Üniversiteli gençler için tercih sebebi olsa da, 20’li yaşlarını geçmiş kişiler için özel okullar tercih sebebi oluyor. Böylelikle hem işlerine devam edip hemde kendilerine bir şey katabiliyorlar. Sosyalleşmenin tavan yaptığı bu meslek, erkekleri daha da çekici kılıyor. Kim yemek yapan bir erkek istemez ki!



Bu sektördeki en önemli konulardan birisi ise, mutfakta çalışan hangi ustayı tanıyor olduğunuz. Harika bir okul bitirdiniz, özgeçmişiniz muazzam ama en önemlisi nerede işe başlayacaksınız? Staj yapılan yerde kendinizi canla başla gösterdikten ve güvenilir bir eleman olduğunuzu kanıtladıktan sonra o iş yerinde kalmanız çok olasıdır. Ustanızın size referans olması da eklenirse ondan sonra sırtınız yere gelmez.



Her iş yerinin ayrı bir dinamiği olduğu gibi mutfakların da iç dinamiği ayrıdır. İlk önce, okulu bitirdim ben şef oldum düşüncesinden kurtulup, o patatesleri saatlerce soymayı benimsemek gerekiyor. Bu süre zarfında hayatı birkaç kez sorgulayıp bir daha patates görmek istemeyebilirsiniz. Fakat, bu bir gün sizi yükseklere taşıyacaktır. Nitekim, O patates soyulacak ve o bulaşıklar yıkanacak. Gün sonunda güzel demli bir çay..



Mutfaklar, erkek egemenliği olan yerlerdir. Zorlu çalışma koşulları, uzun çalışma saatleri ve rekabet duygusu baş edilmesi gereken olgulardan sadece birkaçı. Mutfağa alışmak için ilk olarak haftasonları günlük workshoplara gidebilirsiniz. Birini etkilemek istiyorsanız, et pişirme tekniklerini veya italyan mutfağını önerebilirim. Ayrıca, muhabbet esnasında hava atması da bir ayrı güzel olur. Yavaş yavaş kendinizi alıştırdıktan sonra ise, yaşınız kaç olursa olsun, profesyonel okullara başvurabilirsiniz. Çoğu okul, 30 yaş üstünde staj yaptırmıyor, ki bu konuda ben de hak veriyorum, çünkü belli bir yaş sonrası stajı kaldırması ve emir alması zor gelebilir. Kendi mekanınızı açaçaksanız stajsız programlara katılabilirsiniz. 20’li yaşlardaysanız, 2 yıllık aşçılık veya 4 yıllık gastronomi bölümleri tercih edilebilir. Bunun içinse, üniversitenin adına göre değil de hangi şeflerin eğitim verdiğine bakarak seçim yapmanız sizin avantajınıza olacaktır. ‘Yok, ben üniversite okumayacağım, paramda var’ derseniz o zaman özel okullara başvuru yapabilirsiniz. Ne tercih ederseniz edin, esas olay sizde bitiyor. Her meslek gibi, suratınızı astıracak yanları da güldürecek yanları da var. Eğer siz yapacağınıza inanıyor ve bunu gerçekten istiyorsanız, başarılı olabilirsiniz.

Unutmayın, Makarna’nın hamurunu kendi açan bir erkek gibisi yoktur!

Bon appetite!