Türkçe Rap'in Eski İsimlerinden Selo: Sokağın Adaleti Sert Olur

Kadiköy ve Rap denilince sizi tanımayan yok. Siz Hip Hop kültürüyle nasıl tanıştınız?
Rap müzikle 90’lı yıllarda tanıştım. Kültür, müzik ve giyim kuşam konusunda beni temsil ettiğini düşündüğüm için rap dinlemeye başladım. Kültürdeki protest başkaldırı, özgür ifade, ruhu, ritimleri ve çıkış noktasının sokak olması kalbimi 12’den vurdu.  Gönlümü fethetti ve beni kendine bağladı. Üretim anlamında da uzun yıllardır Türkçe rap piyasasının içerisindeyim birkaç yıldır sessizim ama “Yeraltı Sanatı” isimli çalışmamla geri döndüm. Bundan sonra da durmak yok.

Yıllar içinde Türkiye’de rap müziğe toplum bakışı ne yönde değişti?
İlk başlarda rap’e bir müzik kültürü olarak değil, gençlik yıllarının bir özentisi olarak bakıyorlardı. Ama rap kültürü ile bizim kültürümüz arasında pek bir fark yok gibi… Birçok benzerlikler var. Mesela eski dönem ozanlarımız vardı. Şimdi bizler bu dönemin çağdaş ozanlarıyız. Eski dönem ozanlarımızın doğaçlama, taşlama, karşılıklı atışmaları flow ve kafiyeye dayalı yazı şekli bire bir aynı. Bizim dönemimizdeyse rapçiler karşılıklı atışmalar yapıyorlar( freestyle), taşlama var ( diss ) karşılıklı restleşmeler, eleştirel sözler çok fazla benzerlik olduğunu gösteriyor. Bir de dedelerimizin şalvarını blue jean’ e çevirmişler. Kısacası Afrika Bambaataa’yla başlayan bu kültür, 50 yıllıkken bizim kültürümüz de bin seneyi buluyor.
 


Siz şarkılarınızda ve röportajlarınızda sokak adamı olduğunuzu söylüyorsunuz. Sokağın kuralları nelerdir?
Evet, sokak adamıyım. Sokağı ve kurallarını çok iyi biliyorum. Hayatla ilgili becerileriniz sokakla başlar, her şeye karşı hazır olmayı sokaklar öğretir. Dünya sokaktaki adetle yönetilmiş olsa savaşlar ve sömürü olmazdı. Sokağın adaleti sert olur ve mutlaka sonuca varır. Tabii doğru ve haklıysan. Sokak seni bağrına basar. Yanlış ve haksızsan cezan bir bumerang gibi sana döner. Doğru ok şaşmaz, gider hedefini bulur. Eğri ok şaşar, gelir kendisini vurur.  Kısacası mantık bu...
 
Sokaklar size ne öğretti?
Sokaktan öğrendiğim en önemli şey, insanın sadece kendisine güvenmesi gerektiğidir... Sokaklar türlü türlü hikayelerle insanı değişik sınavlara tabi tutar... İyi ve kötü her yolu sokaktan öğrenirsin ve buna bağlı olarak hangi yöne yürüyeceğini keşfedersin. Doğru ve yanlış arasındaki seçeneği sana bırakır. Ama kuralları gereği öğretisine ve adaletine inanmazsan sokakların sokaklar seni evde oturmaya zorlar! Kısaca sokaklar olmasaydı sokakların kültürüyle büyümeseydim şimdi dimdik duramazdım. Kısaca sokak, insana nasıl adım atması gerektiğini öğretir.




Önümüzdeki ay Ceza, Ayben, Ezhel, Yener Çevik başta olmak üzere pek çok rapçinin sahne alacağı “Hiphop is Back” etkinliğinin üçüncüsünü düzenliyorsunuz. Seyircinin ilgisinden memnun musunuz?
“Hiphop is Back” konser serisi uzun zamandır var. Bu etkinlikle sadece İstanbul değil, Ankara, İzmir, Adana gibi şehirlerde de rap müzik yapan arkadaşlarımızı çeşitli illerdeki müzik dinleyicileriyle buluşturduk. Sağ olsunlar bizi yalnız bırakmıyorlar. Türkiye’de bu müzik hem müzisyenler hem de dinleyicilerin sahiplenmesiyle daha da büyüyor. Yıllardır bunun için emek veriyoruz insanların buna kayıtsız kalmadığını görmek harika. 5 Mayıs’ta uzun zaman sonra kendi evimizde Kadıköy’de bu festivali düzenleyeceğiz, bunun için de ayrıca mutluyuz ve herkesi oraya bekliyoruz. 



Röportaj: Ali Mert Alan