Türkiye, dünya üzerindeki en aktif deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya sismik kuşağında yer alır. Bu da Türkiye'nin deprem açısından yüksek risk taşıyan ülkeler arasında olmasına neden olmaktadır. Her yıl yüzlerce, çoğu hissedilmeyen birçok deprem meydana gelmektedir.
11 Aralık 2023 tarihinde Türkiye'nin farklı bölgelerinde depremler yaşandı. AFAD ve Kandilli Rasathanesi verilerine göre en dikkat çekenler, saat 07.44'te Muğla Datça'da meydana gelen 4.4 büyüklüğünde ve saat 05.07'de Mardin Nusaybin'de kaydedilen 3.5 büyüklüğündeki depremlerdir.
Deprem anında yapılması gereken hareketleri öğrenmek, deprem çantası hazırlamak ve acil durum planları yapmak hayati önem taşır. Deprem sonrası için de, hasar tespiti, yaralıların ilk yardımı ve psikolojik destek önemlidir.
Depremler, can ve mal kaybına yol açmanın yanı sıra toplumdaki psikolojik ve sosyoekonomik yapıyı da derinden etkilemektedir. Toplumda deprem bilincinin ve hazırlığının artırılması, bu etkileri azaltmada büyük rol oynar.
Bazı uzmanlar, depremlerin önceden tahmin edilmesinin mümkün olduğunu savunurken, çoğu uzman bu durumun, mevcut teknolojiyle sınırlı olduğunu belirtmektedir. Özellikle deprem tahmini üzerine yapılan çalışmalar, bu alanda ciddi bir bilim ve araştırma faaliyeti olduğunu göstermektedir.