Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) dün tarihli toplantısında alınan kararlar doğrultusunda, ekonomideki dalgalanmaları kontrol altına almak amacıyla seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları atıldı. Bu çerçevede, Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tebliğ kapsamında, Kur Korumalı Mevduatlar için zorunlu karşılık oranlarının artırılması kararı alındı. Bu uygulama sayesinde, Merkez Bankası piyasada mevcut olan Türk lirası likidite fazlasının, Türk lirası zorunlu karşılık oranlarının artışıyla sistemden çekilmesini hedefliyor. Bu adım, ekonomideki döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalara karşı tedbirlerin artırılmasını amaçlamaktadır.
Alınan kararlar arasında dikkat çeken bir diğer önemli adım da, vadeli Türk lirası mevduatlarının teşvik edilmesi için kur korumalı hesaplara yüzde 15 oranında zorunlu karşılık uygulamasının getirilmesidir. Bu adım, tasarrufların vadeli hesaplara yönlendirilmesini teşvik ederek ekonomideki döviz kurlarına karşı bir denge sağlamayı hedeflemektedir.
Zorunlu karşılıkların hesaplanması 21 Temmuz tarihinde yapılacak ve yükümlülükler 4 Ağustos tarihinden itibaren uygulanmaya başlayacaktır. Bu süreçte bankalar, hesapladıkları zorunlu karşılıkları Merkez Bankası'na bildirecek ve ilgili tarihte tesis edeceklerdir.
Dün yapılan toplantının karar metninde, "Kurul, faiz artırımının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almıştır" ifadesi yer alıyordu. Bu ifade, Merkez Bankası'nın ekonomideki dalgalanmalara karşı alınan tedbirleri desteklediğini ve ekonomik istikrarın sağlanmasına yönelik adımlar attığını vurgulamaktadır.
Merkez Bankası'nın aldığı bu kararlar, ekonominin dengelenmesi ve dalgalanmaların kontrol altına alınması adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Hükümet ve iş dünyası, bu adımların ekonominin sağlam temellere dayandırılması ve ülke ekonomisinin güçlenmesi yolunda olumlu etkiler yaratacağına inanmaktadır. Bu kapsamda, vatandaşların da ekonomi politikalarını yakından takip etmeleri ve finansal kararlarını bu doğrultuda şekillendirmeleri önem arz etmektedir.