Hindistan, birçok medeniyeti ve kültürü bünyesinde barındıran zengin bir tarihî mirasa sahiptir. Ancak son zamanlarda Hindu milliyetçiliğinin yükselişi, ülkenin çoğulcu dokusuna meydan okuyan bazı tehditleri de beraberinde getirmiştir. Özellikle tarihi camiler, Hindu sağcı gruplar tarafından hedef alınarak Hindistan'ın tarihini yeniden yazma girişimlerinin bir parçası haline gelmiştir.
Hindu sağcı gruplar, ülkenin İslam öncesi dönemine dair bir tarih anlayışını yeniden canlandırmak amacıyla bazı tarihi İslam yapılarını Hindu tapınaklarının yıkıldığı yerler olarak göstermektedir. Bu iddialar genellikle arkeolojik delillerle desteklenmektedir. Ancak bu tür iddiaların çoğu, ulusal ve uluslararası tarihçiler tarafından kesinlikle kabul edilmemektedir.
Tarihi yapıların, özellikle de camilerin hedef alınması, tarihin yeniden yazılma sürecinde sadece fiziksel yapıları değil, aynı zamanda ülkenin sosyal ve kültürel dokusunu da tehdit etmekte. Bu durum, Hindistan'ın çoğulcu kimliğine zarar verebilecek niteliktedir.
Çoğulculuk, Hindistan'ın temel değerlerinden biridir. Farklı görüş ve inançlara saygı gösterilerek çatışmaların önlenmesi, ülkenin sosyal barış ve dayanışması için hayati öneme sahiptir. Ancak tarihi yapıları hedef alarak tarihî gerçeklerin çarpıtılması, bu değerleri tehlikeye atar ve Hindistan'ın uzun soluklu barış ve istikrarını riske sokabilir.