Genç İş Adamlarından Erkan Şen Boxer'da

Genç yaşta iş hayatının zalim kucağına atılan ve bundan büyük bir zaferle çıkan Erkan Şen ile keyifli bir sohbet. Türkiye'nin önde gelen prodüksiyon şirketi sahibi ve DJ'lerinden biridir.

Genç İş Adamlarından Erkan Şen Boxer'da
Yayın Tarihi: 7.11.2018 10:32:00

Hangi takımlısın?

Ben bir futbol takımı tutmuyorum, çünkü Fenerbahçeliyim.

Takıntıların var mı?

DJ setup üzerinde ki jog'u 2 defa daha çevirmeden çıkmam.
 
Fobilerin var mı?


 Konsere yetişememe hali.  

Ne tarz giyinmeyi tercih edersin?

Lezzetli bir yemeği gördüğünde iştahın nasıl kabarıyorsa, o gün giyinmek isteyeceğim kıyafetin de beni o kadar etkilemesi gerekir.

Arabalarla aran nasıl, hız yapmayı sever misin?

Bir dönem evet ama şimdi trafik kurallarına uyuyorum ve insanlara uymaları için terkinde bulunuyorum.  
 
Messi mi, Ronaldo mu?


Messi, çünkü kendinden ve başarısından çok emin! Tıpkı benim gibi.
 
Spor yaşantın var mı? Hangi spor dalı ile uğraşmak istersin?


Vakit buldukça fitness yapıyorum. vücut sağlığı önemli.
 
Hayatında yapmak istediğin ama yapamadığın bir şey var mı?


Yamaç paraşütü yapmak ama yapabileceğimi sanmıyorum.

Kullandığın bir müzik aletin var mı?

Piano çalıyorum ama bana çalamayacağım ensturmanları sorsaydın keşke.  

Hayatında paranın gücü ne kadar etkili?


Para önemli ama her şey değildir.


Üzerinden asla ayırmadığın bir aksesuranın var mı?

Saat, çünkü vakit nakittir.  

En son ne zaman tiyatro, sinema ve kitaba vakit ayırdın?


İlker Ayrık'ın da oynadığı "7 Kocalı Hürmüz" oyununa gittim.

Türkiye'de başarılı bulduğun sanatçılar kimler?

Melek Mosso, Sıla

Yurt dışında en sevdiğin yer neresidir?

Amsterdam, çünkü müziğin kalbi orada atıyor.  

Televizyon şovlarının vazgeçilmezi ES prodüksiyon, nasıl bu kadar yükseldi?

2004 yılında bir programa seyirci olarak gittim. Gittiğim yere yanımda başkalarını da götürerek, firmada beğeni topladım. Firmada sekiz yıl boyunca cast direktörü olarak çalıştım. Sekiz yılın son üç yılında şirketin ortağı oldum. Daha sonra bir yıl ara verdim ve kendi şirketimi kurdum. Çok çalıştım, gece gündüz hiç durmadan. Her gün başka bir setteydim. Sabırlı olmam yükselmemde ki en büyük etken diyebilirim. Sabrımın ve azmimin sonucunda ise;  Televizyon programları bölümünde,Türkiye'nin en iyi cast prodüksiyon şirketi yaptım.

Bu süreçte ne gibi zorluklarla karşılaştın?

Ben sekiz yıl o sektörde çalıştıktan sonra işi bırakmayı düşünmüştüm. Mutlu olamamıştım ve mutlu olamadığım yerlerde kalmayı seven birisi değilim. İş hayatımda, dostluklarımda, arkadaşlıklarımda, ilişkilerimde olsun. Sektörde önde gelen isimler benimle çalışmak isteğince, tekar başladım. Yeniden, sıfırdan başlamak tabiki de bir hayli zor oldu. Yaşımdan dolayı çok fazla engeller oldu. Yaşımın getirdiği dezavantajlarda oldu, güven sorunları oluştu. Kendi şirketimi kurduğum zaman 23-24 yaşındaydım.Günde binlerce insan yönlendiriyordum. Çok fazla zorlandım. Rakiplerim, yanımda çalışan personellerim hepsi benden büyüktü. Davranış olarak ister istemez onların yaşına çıkmaya çalışıyordum. 


İş hayatında yaşadığın en ilginç olay nedir?

Hayatımda çaldığım en büyük kitle 50 bin kişiydi. Konsere çıkmadan önce beni en çok heyecanlandıran şey verecekleri reaksiyondu. Çalmaya başladığım da aldığım ilk olumlu reaksiyon, yoğun alkış ve danstı. İnsanlar, mutluydu ama en çok orada ben mutluydum.   

 Bu mesleği yapmasaydın hangi mesleği yapardın?

 Luthier. Müzik cihazları tasarlamak isterdim.

Kullandığın bir müzik aletin var mı?

Piano çalıyorum ama bana çalamayacağım ensturmanları sorsaydın keşke.    

Sosyal mecrada Dj’lik yaptığın gözler önünde, prodüksiyon işinden sıkıldığın için mi bu hobiyi edindin?


Hayır. Televizyondan önce zaten müzikle uğraşıyordum. Okulda flüt çalardım ve kızlar benden nota isterdi. Samsun'da düğünelerde bir dönem, org çalıyordum ama çok fazla çalamadığımdan sadece takı merasimlerinde çalmama izin veriyorlardı. İlk defa bir gün gelin çıkışı yaptım. İstanbul'a geldiğimde düğünlerde org çaldım. Animasyon şirketlerinde tonmaisterlık yapıyordum. Bir gün bir partide dj gelmedi ve bana "geç sen çal" dediler. Bende o zaman internet üzerinden radyo yayınları yapıyordum. İlk defa, Türkiye'nin en büyük otellerinden birinde after party de play tuşuna bastım. Türkiye'nin en büyük cluplerinde gündüz partylerinde ilk üç bin kişiye djlik yaparak bu işin içine daha çok girdim. Benim için hobi değil her zaman yaptığım bir iş. Bunun yanı sıra film müzikleri de yapıyorum. Ekibimin sayesinde hem prodüksiyon işini hem de DJ'liği aynı anda yapabiliyorum.  

Bu hobini iş haline getirip sana bir artı sağladı mı?


BKM'nin "Acı Tatlı Ekşi", İlker Ayrık'ın kendi yapımcılığını yaptığı "Yapışık Kardeşler", Türkiye de ve Azarbeycan da yayınlanan "Yanlış Anlama" filmlerine müzik yaptım. Hatta şaun da bile Türkiye'nin en iyi iki büyük otelinin müzik direktörlüğünü yapıyorum. O yüzden tabiki de bir getirisi oluyor.

DJ’lik ve şirket yoğunluğu arasında kendine vakit ayırabiliyor musun?

Ayıramıyorum. Günde dört saat ya da maksimum beş saat uyuyorum. Geceleri aranjörlük, gündüzleri de setlere gittiğim için kendime vakit ayıramıyorum. 

Yeni single'nın çok iyi olacağını düşünüyorum. “ Love On Fire” adlı single'nın farklı ve güzel. Bu adı bulmanda kimden ilham aldın yada neyden?

İnsanların hayatlarında yaşanmışlıklar vardır. Biz müzisyenler, müzikleri yaparken aslında bir duygu içinde yaparız. Şarkıları bir yerlere getiren isimleridir. Kısacası yaşanmışlıklardan elde ettiğimiz birikimlerimizin sonucudur diyebilirim.     

DJ'lik çok tercih edilen bir meslek haline geldi peki seni diğerlerinden ayıran özellik ne?


Benim işi bıraktığım dönem çok iyi zamandı, çünkü o zamanlar pek DJ yoktu. Ben Makedonya ve Fransada çalan ilk türk  DJ'yim. Sadece müzik yapmıyorum aynı zamanda ona büyük bir ilgi gösteriyorum. İşin içine birazcık şov katıyorum sade ve sıradanlık hiçte bana göre değil. Hazır bir playlistim hiçbir zaman olmadı, o gece ki insanların ruh hallerine göre çalmayı tercih ediyorum. Güzel bir sinerji yakaladığım için diğerlerinden ayıran özellik diyebilirim. 

İş hayatında ki kadın yoğunluğu cinsel hayatını olumlu ya da olumsuz nasıl  etkiliyor?

Cinsellik, insanlar için bir ihtiyaç olarak görenlerdenim. İşimden dolayı çevremde bir sürü kadın var ve bu da cinsel hayatımı olumsuz etkilemiyor. Olumlu yönünü söylersem, etrafımda çok kadın olduğu için daha fazla seçici olabiliyorum. Olumsuz yönü ise, yine etrafımda çok kadın olduğu için kendime hakim olmak zorunda kalıyorum. 

Bir kadını ilk gördüğünde seni ne etkiler?

Üzerinde kıyafeti varken, içini hayal edebiliyor olmak ve heyecanlanmak beni çok etkiler.

Bir kadının ilk neresine bakarsın?

Neresi güzelse orasına tabi ki bakarım.

Tek eşli misin?

Evet evet hatta amipim. Kendi içimde mitoz bölünmeler yaşıyorum. Tabi ki tek eşliyim.

Esmer mi, sarışın mı, kumral mı?

Esmer ata atlamış ya Erkan'ım demiş.

Etrafınızda bu kadar kadın olmasına rağmen cinsel tatminsizliğe uğruyor musun?

Hayır uğramıyorum. Çok fazla seçici olduğum için bu durum bende pek görülmüyor.




HABERİ PAYLAŞ

 
 
 


ÇOK TIKLANANLAR