Emrah Serbes'ten Mektup Var



Behzat Ç.'nin senaristi olarak tanınan yazar Emrah Serbes, aynı aileden üç kişinin ölümüne neden olduğu kaza ile ilgili ilk kez konuştu. Yazdığı bir mektupla duygularını dile getiren Serbes, "İnsanlardan tek ricam var, beni unutsunlar beni rahat bıraksınlar ve cezamı çekeyim." dedi.



Yayın Tarihi: 4.11.2017 14:26:00

Behzat Ç.'nin senaristi olarak tanınan yazar Emrah Serbes, 22 Eylül'de İzmir-Aydın otobanında alkollü olarak kullandığı otomobille sabaha karşı kaza yaptı. Aynı aileden üç kişinin ölümüne neden oldu. Suçu arkadaşı Kenan Doğru üstlendi ve hapse girdi. Altı gün sonra gerçek ortaya çıktı. Serbes, Posta gazetesinden Alev Gürsoy'un yayınladığı mektupta "Cezamı çekmek istiyorum. Cezaevinde olmak bana iyi geliyor" ifadelerini kullandı.

İşte Emrah Serbes'in yazdığı mektuptan önemli satırlar:

* Ben kendimi bildim bileli okuyup, yazıyorum. Behzat Ç.’yi de her yerde yazabilirim. Tek elle şınav çekerken de yazarım, kontrol kalemiyle de yazarım. Çünkü elimden gelen tek iş yazmak. Bunu bütün halkım bilsin, ben burada suçumun cezasını çekiyorum. Benim yüzümden 300 kişilik ekibin de ceza çekmesine gerek yok.

* Evet, düşündüm, taşındım. Kullandığım ilaçları bıraktım, ailemle vedalaştım ve kazanın 6’ıncı gününde teslim oldum. Tanrı bile dünyayı altı günde yaratmışken benim altıncı günde teslim olmama neden şaşırdıklarını anlamıyorum.

* Savcılığa teslim olduğumda Savcı Bey bana teşekkür etti, hakkımda bir soruşturma yürüttüğünü de o gün öğrendim. Hakkımda ne bir tebligat vardı, ne de yurt dışına çıkış yasağı. Beş yıllık Schengen vizem vardı, isteseydim yurt dışına çıkabilirdim ve hiçbir ülke de beni Türkiye’ye iade etmezdi.Ama ben bu memleketin yazarıyım ve memleketimi seviyorum. İsviçre’de, Fransa’da ya da Almanya’da ölmek istemiyorum.

* Ben bir kahraman değilim ama bahsettikleri gibi bir canavar da değilim. Ben sadece insanım. Benim yüzümden üç kişi hayatını kaybetti. Vicdan azabı ve utanç içindeyim. Suçluyum, pişmanım ve üzgünüm.

* Cezamı çekmek istiyorum. Cezaevinde olmak bana iyi geliyor. Demir kapılar sertçe kapandığında, infaz memurları adımı bağırdığında, ayakkabılarımı çıkararak üst aramamı yaptıklarında, bütün bunları cezamın bir parçası olarak görüyorum. İnsanlardan tek ricam var, beni unutsunlar beni rahat bıraksınlar ve cezamı çekeyim.