Deprem öncesi 800-1.000 lira olan konut kiraları, deprem sonrasında 3.500, 5.000, hatta 10.000 liraya kadar fırladı. Ticaret Bakanlığının harekete geçmesi ve valilikler tarafından, yüksek kira artışı tespit edilen dairelerin mühürlenmesi sonrasında mülk sahipleri adeta karaborsayla kiralama yoluna başvurdu.
Elazığ gibi göç alan illerde emlak çevreleri, yoğun talep nedeniyle kiraların çok arttığına işaret ediyor. Bölgedeki emlak danışmanları, bir daire boşaldığında ev bekleyenlere haber veriliyor ve ücretine bile bakılmadan bir saat içinde tutulduğunu belirtiyor. Diğer bölgelerdeki emlak danışmanları da talep dolayısıyla kiralıkların rakamlarının çok yükseldiğine dikkat çekiyor. Fahiş fiyat tespit edilen ve bir anda 9-10 bin liraları gören dairelerin o fiyatlardan kiralanmaması için valilikler tarafından mühürlendiğine işaret eden emlak danışmanları, bunun üzerine bazı mülk sahiplerinin ilandan kaçındığını belirtiyor.
Mülk sahipleri fiyatı yüksek tutarak kiracı aramak yerine kiracı seçer hale geldiklerini belirten emlak çevreleri, bazı mülk sahiplerinin evleri eşe, dosta, komşuya söyleyerek hızlıca kiracı bulduğunu ve 9-10 bin liralara kadar kiraladığını ifade ediyor. Bazı emlak danışmanları ise ilana çıkmamanın nedeninin, takibe takılmamak için önce kendi sosyal medyalarını kullanmak olduğunu söylüyor.
Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz, deprem sonrasında göçün olduğu illerde kira artışlarının altını çiziyor ve idari radardan kaçınmak için mülk sahiplerinin güncel rakam üzerinden kiraya çıkılmasını istediklerini belirtiyor. Ancak bu durum barınma sorununu artırıyor. Depremden sonra küçük evlerin bile en düşük 10 bin liradan kiralandığına dikkat çeken Deniz, insanların çok perişan olduğunu ve bu durumun adliyelerde yansımasını gördüklerini ifade ediyor.
Bu şekilde kiraların fahiş seviyelere çıkması, yüksek kira artışlarının tespiti ve önlenmesi için yetkililerin daha sıkı denetimler yapması gerektiğini gösteriyor.