Azerbaycan Tezkeresi TBMM Kurulunca Kabul Edildi



Türk askerinin Azerbaycan'a gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Meclis'e gönderilen tezkere TBMM Genel Kurul'unda kabul edildi. Tezkereye, AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti tam destek verirken, HDP  red oyu kullandı...



Yayın Tarihi: 19.11.2020 18:00:00

Türk askerinin Azerbaycan'a gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Meclis'e gönderilen tezkere TBMM Genel Kurul'unda kabul edildi. Tezkereye, AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti tam destek verirken, HDP  red oyu kullandı.

'TÜRK MİLLETİNİN KADERİ KADERİMİZDİR'

Tezkere görüşmelerinde konuşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı İsmet Yılmaz, Türk milletinin "kaderi kaderimizdir" diyerek Azerbaycan'ın davasına ilk günden bu yana tam destek verdiğini belirtti. Tarihsel olarak her ülke halkının birlikte hareket ettiğini ve kader birliği yaptığını belirten Yılmaz, "Türkiye'nin bu duruşu devlet ve milletin tarihsel refleksinin devamlılığını göstermektedir. Dün de Azerbaycan'ın yanındaydık, bugün de yanındayız, yarın da yanında olacağız. Azerbaycan'ın kabul edeceği çözüme razı olduğumuzu, her şartta desteğimizin devam edeceğini her vesile ile beyan ettik. Soruyorlar Türkiye bu anlaşmanın neresinde? Azerbaycan neresinde ise Türkiye orasındadır. Zira Türkiye Azerbaycan'dır, Azerbaycan Türkiye'dir" ifadelerini kullandı.

Anlaşmanın başından beri Azerbaycan'ın her anlamda haklı olduğunu belirten Yılmaz, "Anlaşma ile birlikte Azerbaycan topraklarını beşte birine tekabul eden toprakları iade edilmekte, 1 milyonu aşkın yerlerinden edilmiş Azerbaycanlı kardeşlerimize evlerine dönüş yolu açılmaktadır" dedi.

TBMM GENEL KURULUNA SUNULAN VE KABUL EDİLEN TEZKERE METNİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla TBMM Genel Kurulunca kabul edilen tezkerenin metni şu şekilde:

"Dost ve kardeş ülke Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesi yıllardır devam etmektedir. Ermenistan'ın 27 Eylül 2020 tarihinde Yukarı Karabağ cephe hattı boyunca askerî ve sivil hedeflere yönelik saldırılarına cevaben Azerbaycan, meşru müdafaa hakkına dayanarak başlattığı karşı harekât sonucunda, işgal altındaki topraklarının kurtarılması yönünde önemli başarı elde etmiştir. Türkiye, uluslararası hukuk ve meşru egemenlik hakları temelinde, Azerbaycan'a toprak bütünlüğü dâhil tüm haklarını savunabilmesi için sürecin başından itibaren destek vermiştir. Neticede Azerbaycan'ın karşı harekâtında sağladığı ilerleme sahada yeni bir durum ortaya çıkarmıştır.

Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan'ın aralarında vardıkları mutabakat uyarınca, 10 Kasım 2020 tarihinde saat 00.00 itibarıyla bölgede ateşkes tesis edilmiş ve işgal altındaki bazı bölgelerin belirlenen takvime göre Azerbaycan'a iadesini içeren bir plan ilan edilmiştir. Varılan mutabakata göre, ateşkese uyulup uyulmadığının denetlenmesi amacıyla işgalden kurtarılan Azerbaycan topraklarında bir Ortak Merkez oluşturulacaktır. Azerbaycan'ın talebi üzerine Merkezde Türkiye ve Rusya'nın müştereken yer almaları kararlaştırılmıştır.

Azerbaycan'ın belirleyeceği yerde Türkiye'nin Rusya ile birlikte kuracağı Ortak Merkezde ve bu Merkezin icra edeceği faaliyetlerde Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin ve lüzumuna göre ülkemizden sivil personelin görev yapmasının, 16 Ağustos 2010 tarihinde imzalanan 'Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Anlaşması' uyarınca ülkemizin taahhütlerine uygun, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tescil eden uluslararası hukuk, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ilkeleriyle uyumlu olduğu; bölge halklarının da huzur ve refahı yararına olacağı, ayrıca milli çıkarlarımız bakımından gerekli olduğu değerlendirilmektedir.

Bu mülahazalarla, 'Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Anlaşması' hükümlerinden kaynaklanan taahhütlerimizi yerine getirmek, ateşkesin tesisi, ihlallerin önlenmesi, bölgede barış ve istikrarın sağlanması amacıyla Türkiye'nin yüksek menfaatlerini etkili şekilde korumak ve kollamak üzere, hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ortak Merkezin görevlerinin ifası yönünde hareket etmek üzere yabancı ülkelere gönderilmesi, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkân sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa'nın 92'inci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesi hususunda gereğini bilgilerinize sunarım."

TEZKERE RESMİ GAZETEDE YAYIMLANDI

Azerbaycan'a asker gönderilmesine ilişkin TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi Resmi Gazete'de yayımlandı.


Resmi Gazete'de yer alan tezkereye ilişkin TBMM Kararı'nda, dost ve kardeş ülke Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesinin yıllardır sürdüğü bildirildi.

MİLLETVEKİLLERİ KABUL EDİLEN TEZKEREYİ KONUŞTU

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Azerbaycan'ın şerefli ve tarihi bir zafer kazandığını, bu zaferin Türklüğün şahlanışı olduğunu söyleyerek Dağlık Karabağ meselesinin, sorunun çıktığı ilk günden itibaren önem verilen alanlardan biri olarak görüldüğünü belirtti.

Azerbaycan'ın belirleyeceği yerlerde Türkiye'nin Rusya ile kuracağı ortak merkezde ve bu merkezin icra edeceği faaliyetlerde Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ile lüzumu görülen sivil personelin görev yapmasının amaçlandığını belirten Özdemir, şunları söyledi:

"Azerbaycan'ın talebi üzerine bölgeye gidecek olan Mehmetçik, Azerbaycan'a sunduğumuz taahhütlerimizi yerine getirirken bir ananın iki oğlu, bir amacın iki kulu olarak kader birlikteliğimizi pekiştirecektir. Ayrıca, Kafkasya'nın huzur, güvenlik, barış ve istikrarının tesisinde sorumluluk üstlenecektir. Açıkça söylemek gerekir ki aynı bölgede, Azerbaycan'ın yanında omuz omuza durmamız ortak gelecek inşamızın ve ülkemizin menfaatlerini korumanın da bir gerekliliğidir. Biz, dün de Azerbaycan'da yaşayan soydaşlarımızla beraberdik, bugün de beraberiz ve yarın da Allah'ın izniyle bir ve beraber olmaya devam edeceğiz. Bunun yanı sıra savaş boyunca Ermenistan'ın bölgeye Suriye'den PKK/PYD bünyesindeki çok sayıda teröristi getirdiği malumdur. Kafkasya'da milli güvenliğimize doğrudan tehdit oluşturan bu teröristlerin varlığına asla göz yumamayız. Bu kapsamda, Mehmetçik, milli bekamız için Karabağ'da önemli ve mutlak gerekli bir görevi ifa edecektir."

HDP Adana Milletvekili Tulay Hatımoğlulları Oruç, Ermenistan-Azerbaycan savaşında hem Ermenilerin hem Azerbaycanlıların çok büyük bir travma yaşadığını, savaşın bedelini iki kardeş halkın ödediğini ifade ederek şunları ekledi: "HDP olarak hangi gerekçeyle olursa olsun halkların birbirine kırdırtılmasına, bölgesel çatışmaların derinleştirilmesine, komşu halklarımızın birbiriyle çatışmasına dün 'Evet' demediğimiz gibi bugün de 'Evet' demiyoruz. HDP bu Meclis'te faaliyet yürüttüğü günden bugüne kadar da hiçbir askeri tezkereye evet demedi, hepsine ret verdik. Biz dış siyasette diyalog, barış ve siyasi yöntemlerle çözüm konusundaki ısrarın ikinci plana atılmaması konusundaki kararlılığımızı hep ifade ettik."

AK Parti Sivas Milletvekili, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı İsmet Yılmaz, "Türk askeri neredeyse orada huzur vardır, orada barış vardır, orada kardeşlik vardır." şeklinde konuştu.

Tezkere üzerinde CHP Grubu adına söz alan CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, CHP'nin, dost ve kardeş Azerbaycan'ın tasada ve kıvançta her zaman yanında durduğunu söyledi.

Çeviköz, "Her zaman Azerbaycan'ın sevincini sevincimiz bilir, acısını yüreğimizde hissederiz" diyerek 1991 yılında Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Azerbaycan'ı ilk tanıyan ülke olarak çok yönlü dayanışma sergilenmesi ve Türkiye ile Azerbaycan arasındaki güçlü ilişkilerin ilerletilmesini her zaman kuvvetle desteklediklerini ifade etti.

Çeviköz, Azerbaycan'ın Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarının kurtarılarak yeniden ana vatana katılmasını memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederek şunları ekledi:

"Umalım ki bu ateşkes, zamanla bir barış anlaşmasına dönüşsün, Kafkasya'da kalıcı barış ve istikrar sağlansın, bölge halkları huzura kavuşsun ve bir daha kan dökülmesin. Ondan sonra bir imar faaliyeti başlayacaktır. İster demir yolu olsun ister kara yolu olsun, Nahçıvan'ı Azerbaycan'a bağlayacak olan ulaşım koridoru Ermenistan toprakları üzerinden geçecektir. Buradaki inşa faaliyetlerinde Türkiye'nin de katkıda bulunması kuşkusuz bölge barışına büyük bir katkı ve kazanım sağlar ama şunu unutmamak gerekiyor: Bütün bunların yapılabilmesi için Azerbaycan-Ermenistan barışının sağlanması kadar Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin de o barışla uyumlu şekilde normalleşmesi gerekiyor. Buna, 'Bugünün konusu değil' diye bakmamak, tarih önünde bu yükümlülüğü ve görevi şimdiden dile getirmek ulusal bir sorumluluktur. Söz konusu ikili anlaşmaya dayandırılan paragrafın hemen ardından tezkerede hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerinin ortak merkezin görevlerinin ifası yönünde hareket etmek üzere yabancı ülkelere gönderilmesi için yetki isteniyor. Başlangıçta, ortak merkezde ve onun icra edeceği faaliyetlerde görev yapması için TSK personelinin gönderilmesi vurgulanırken son paragrafta kullanılan ifadeler, TSK'nın muharip görevler de dahil bu bölgedeki bir savaşın tarafı olarak kullanılması yetkilerini de kapsayacak şekilde genişletilmiştir." diyerek değerlendirme yaptı.

Böyle bir tezkerenin hudut ve şümulünün TBMM tarafından belirlenmesi gerektiğini belirten Çeviköz, "Bu tezkereyle verilen yetkinin Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan arasında 10 Kasım tarihinde varılan mutabakatın öngördüğü keşif, gözetleme, elektronik destek, istihbarat ve istihbarata karşı koyma yetenekleriyle teçhiz edilmiş personele yönelik olması gerekir. Biz, bu tezkereye bugün olumlu oy verirken bu anlayışla oy kullanıyoruz yani ortak merkezde görev yapacak olan personele yönelik olarak oyumuzu kullanıyoruz." şeklinde konuştu.